Evet yine ben...
Yine mi aynıyım?
Hayır hayır öyle söyleme. Çok değiştiğimi söylemiş olmam gerekiyordu. Evet bunu söylediğimi hatırlıyorum. Demek hâlâ bi değişiklik göremedin. Hmm.. Aslına bakarsan kısmen haklısın, hala neden konuşuyorum değil mi? Aslında en önemli değişiklik bu olsa gerek senin gözünde. Ama hayır hayır, bence bu bir değişiklik olamaz. Göremediğin birçok şeyde değiştim ben. Göremezsin, çünkü kapattın gözlerini. Ama dur dur... Sakın açma.. Yapma bunu bana tekrar. Bırak böyle kalsın. Sen beni görme ama ben seni izleyeyim. Gözünü açtığında bunu kaldıramayabilirsin. Dedim ya, çok değiştim ben. Sadece sen görmüyorsun. Ne o? Artık sen de konuşmuyorsun benimle. Tamam... İstemiyorum artık konuşma. Nefes al.. Nefes al ki ben de seninle birlikte nefes alayım. Ama konuşmaya devam ederim. Sen beni ne kadar duymak istemesen de, ben bağıra bağıra konuşmaya devam ederim. Sadece zamanı geldiğinde susarım. Ne zaman mı? Ben ölünce...
Evet yine o idi... Böyle kendi kendine konuşurdu. Kimse neyi olduğunu anlayamadı. Ailesi, eşi, çocukları, arkadaşları... Hiç kimse bilmiyordu. Ama o konuşmaya devam ediyordu. Hep böyle değildi, uzaktan görseniz normal bi adam sanırsınız yani. Öyleydi de zaten. Çünkü çok zeki bir adamdı. Dedim ya kimse bilemiyordu neyi olduğunu. Bir tek ben biliyordum aslında, ama söyleyemezdim bunu kimseye. Yine söyleyemem, bunu benden istemeyin. Sadece şunu söyleyebilirim ki; o her sene hediyeler alırdı. Sadece senede bir gün... Ve her sene birer fazla alırdı hediyelerini. Duyduğuma göre ilk başta 21 tane almış. Zaten sadece ilk başta aldıklarını verebilmiş. Bu zamana kadar aldıkları hep bir yerde duruyor. Kimseye vermemiş. Önümüzdeki sene 86 tane alacağını söylemişti. Ama ne yazıktır ki, buna ömrü yetmedi...
Gerçekten böyle biri olduğunu sandınız değil mi? Hatta gördüğünüze neredeyse emindiniz. Ama yanıldınız. Size söylemiştim, ben çok değiştim. Asla göremediniz böyle birisini. Çünkü gözleriniz kapalıydı.
Yine mi aynıyım?
Hayır hayır öyle söyleme. Çok değiştiğimi söylemiş olmam gerekiyordu. Evet bunu söylediğimi hatırlıyorum. Demek hâlâ bi değişiklik göremedin. Hmm.. Aslına bakarsan kısmen haklısın, hala neden konuşuyorum değil mi? Aslında en önemli değişiklik bu olsa gerek senin gözünde. Ama hayır hayır, bence bu bir değişiklik olamaz. Göremediğin birçok şeyde değiştim ben. Göremezsin, çünkü kapattın gözlerini. Ama dur dur... Sakın açma.. Yapma bunu bana tekrar. Bırak böyle kalsın. Sen beni görme ama ben seni izleyeyim. Gözünü açtığında bunu kaldıramayabilirsin. Dedim ya, çok değiştim ben. Sadece sen görmüyorsun. Ne o? Artık sen de konuşmuyorsun benimle. Tamam... İstemiyorum artık konuşma. Nefes al.. Nefes al ki ben de seninle birlikte nefes alayım. Ama konuşmaya devam ederim. Sen beni ne kadar duymak istemesen de, ben bağıra bağıra konuşmaya devam ederim. Sadece zamanı geldiğinde susarım. Ne zaman mı? Ben ölünce...
Evet yine o idi... Böyle kendi kendine konuşurdu. Kimse neyi olduğunu anlayamadı. Ailesi, eşi, çocukları, arkadaşları... Hiç kimse bilmiyordu. Ama o konuşmaya devam ediyordu. Hep böyle değildi, uzaktan görseniz normal bi adam sanırsınız yani. Öyleydi de zaten. Çünkü çok zeki bir adamdı. Dedim ya kimse bilemiyordu neyi olduğunu. Bir tek ben biliyordum aslında, ama söyleyemezdim bunu kimseye. Yine söyleyemem, bunu benden istemeyin. Sadece şunu söyleyebilirim ki; o her sene hediyeler alırdı. Sadece senede bir gün... Ve her sene birer fazla alırdı hediyelerini. Duyduğuma göre ilk başta 21 tane almış. Zaten sadece ilk başta aldıklarını verebilmiş. Bu zamana kadar aldıkları hep bir yerde duruyor. Kimseye vermemiş. Önümüzdeki sene 86 tane alacağını söylemişti. Ama ne yazıktır ki, buna ömrü yetmedi...
Gerçekten böyle biri olduğunu sandınız değil mi? Hatta gördüğünüze neredeyse emindiniz. Ama yanıldınız. Size söylemiştim, ben çok değiştim. Asla göremediniz böyle birisini. Çünkü gözleriniz kapalıydı.
vay bee, yorum yazmıyodum ben aslında sadece okurdum ama bu yazını çok sevdim nedense :)) yorum yazasım geldi hehhehe.. çok güzel olmuş teprik ederis :p
YanıtlaSil