Yeni bir yol...
Zemin kaygan ve yumuşak.
Adım atsam kayıyorum, dursam batıyorum.
Arkamı göremiyorum, karanlık.
Önümü görüyorum, aydınlık.
Sen olsan hangisini seçersin?
Ben geri dönüyorum.
Orada bir şeyler bulacağımı umarak.
Eski görünümlü ama yıpranmamış şeyler...
Çok geçmeden seni buluyorum.
Elini tutuyorum. Işığa götürüyorsun beni.
Çok parlak, alabildiğine ışık.
Bir şeyler göstermeye çalışıyorum.
Bir şeyler anlatmaya çalışıyorum.
Sanki seni farkında olmadan orada bırakmışım gibi.
Ben seni kaybetmek istemiyorum.
Sen ise sadece ışığı izliyorsun.
Seni umursuyorum, ilgilenmiyorsun.
Işığa doğru gidiyorsun..
Ve kayboluyorsun.
Işık da seninle birlikte kayboluyor.
Tekrar aynı zemindeyim.
İleride olduğunu umarak yürüyorum.
Hep aynı yerdeymişim aslında.
Sen hep geride, ben hep olduğum yerde.
Bir türlü ulaşamıyorum sana.
Ama bir şekilde kendimi göstermeliyim sana.
Bekliyorum...
Yoksun...
Konuşuyorum...
Susuyorsun...
Aşık oluyorum...
Görmüyor musun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder