sAdam sade, yanındaki kız arkadaşıysa sütlü kahve istemişti. İçi acıdı. İşi buydu, getiremem diyemezdi. Ama önce tuvalete koşup ağlamalıydı. Öylede yaptı...
'geçip gidiyordu zaman.. sensiz ve sebepsiz.'
Alışmıştı gerçi bütün bu olanlara, yokluğa yalnızlığa. Tek başına bırakmıştı onu bu dünyada. koskoca bir kalabalıkta tek başınaydı. Sanki dizleri kanıyordu öyle bir düşmüştü. Hayatın bu kadar kötü olabileceğini hiç düşünmezdi, hiç beklemezdi. Hangisi daha kötüydü acaba. Terketmek mi yoksa terkedilmek mi. İkisinide yaşamıştı, ikinide görmüştü.
'bir sen yoksun sevdiğim, herkes burda.. şu saçmasapan vazo bile burda ama sen yoksun'
Ayakta durmak basitti. Ama tutupta birgün bir çift gelip biri sütlü biri sade kahve istedi mi, işte o zaman herşey zordu. Çok değil 2 ay öncesine falan gitti. Sinemaya gitmişlerdi. Sürekli giderlerdi zaten, ikiside çok severdi. Başlayana kadar birşeyler içmek istediler. Her zamanki gibi sütlü içmişti kız kahvesini. Adamda her zamanki gibi sade. Kız, çok sonralar öğrenecekti kahveyi sade içmeyi.
'ağlamak seni bana geri getirmez ki, gülmek acını dindirmez ki...'
İşe başlamak iyi gelmişti aslında. Zaman daha hızlı geçiyordu. İşte arada böyle şeylerde olabiliyordu. Aklı, kalbi hep aynı yerdeydi. Hayatı bölünmüştü orası kesindide işin içinden nasıl çıkıcaktı. Ya da onu terkeden adam geri gelseydi şimdi, pişmanım deseydi, diz çökseydi, gözlerinin içine bakıp ;'affet' deseydi o zaman ne olacaktı. Affedecek miydi sanki. Nasıl kabullenecekti.
Zaten böyle birşey asla olmayacaktı. O adam bir daha dönmeyecekti hatta hiç pişman değildi. Herşeyi unutmuş gülüyordu...
'bu son değildi sevgilim, son karşılaşmamız değildi. Bu hayat seni bana geri getirmeli...'
Böylesi zamanlarda kaçıp gitmek isterdi hep. Sığınacak, ağlayacak bir omzu vardı. O hep orda kalacaktı. 'Aslında o öyle sanıyordu.' Yine ona giderdi. yine orda ağlardı. Ama artık öyle bir omuzda yoktu. ona bu dünyadaki en büyük alçaklığı o omuz yapmıştı zaten. Bir daha güvenip herhangi bir omuzda ağlayabilir miydi sanki..
'bir daha gülmem, gerçekten iyi bir sebebim olana kadar, sen dönene kadar gülmem'.
Bir gözü hep kapıdaydı. Aslında o kadar iyi biliyordu ki asla gelmeyeceğini... Yine de gözü hep o kapıdaydı. Hayalini kuruyordu, bir gün gelecekti kollarının açacaktı sadece, başka birşey söylemesine gerek yoktu. Ve sonsuza kadar mutlu yaşayacaklardı. İşin aslı böyle bir şeyde asla olmayacaktı, o adam asla geri dönmeyecekti. Mutluydu..
'nasıl geçecek bu zaman. ah bir dönsen. Kaç şarkı yazdım sana kaç şiir besteledim..'
Yasak olan neydi, kimdi. sen bana yasak mıydın. seni kim yasaklamıştıda kaçmıştın. Yalanlar yalanlar. Her sözü yalandı, öylesine yalancıydı ki artık kendi bile farketmiyordu yalan söylediğini. Kıza da böyle yapmıştı. 'Bekle' demişti giderken. 'Bekle mutlaka geleceğim'... Hatırladıkça kızıyordu kendine kız. Nasıl inanmıştı böyle bir yalana. Aslında sebebi basitti. İnanmak istiyordu. Tüm benliğiyle, tüm hayatıyla, tüm yaşanmışlıklarla inanmak istiyordu. Yoksa kim inanırdı ki böyle aptal yalanlara..
'ne istedin ki, ne istedim ki senden dönmedin. Hala burdayım, bekle dediğin yerde'
Herhalde söyleyecek çok sözü yoktu ki pek konuşmamaya başlamıştı. Neye kızgın olduğunu bilmiyordu artık. Ama yalanlar vardı her bir yanında. Çamurlar çirkefler içindeydi. En sevdiği gitmişti, en sevmediği gitmişti, kardeşi gitmişti, umutları gitmişti, gözyaşları gitmişti. Dahada yolu vardı.. Ama artık yalanlara tahammülü yoktu. Terkedilmeyede. Neden bırakmıştı. Şimdi kendini başka aşkların kollarına atamaz mıydı sanki. Herşeyi unutamaz mıydı..
Yapamazdı, böyle alçak olamazdı. Onlar gibi olamazdı...
'bırakma beni insanlar kötü, bırakma beni korkuyorum!..'
bu hikayede çok ağlak olmaya başlamıştı. Sadece başında bir mesaj vardı, gerisi konuşupta konuşamayan bir kızın kalbiydi. Aslında o hiç kimseye hiç birşeyi anlatamamıştı, Kimseye bir şey katamamıştı, yalanlar çoktu, insanlar kötüydü... Mutluluk aslında yoktu, herşey anlıktı.
Dostluk yoktu, kardeşlik yoktu, inandığı hiç bir şey yoktu artık. Yıllarca boşa inanmıştı bunlara. Bir tek onun gibisi yoktu bu dünyada, eğer aşk dedikleri doğruysa...
seni düşünürüm, gecemi aydınlatan gözlerini bir de'
Hikayenin bir sonu yoktu, işin aslı bu da bir hikaye değildi, yaşanan herşey gerçekti. Kahve bile..!
O adama ne oldu biliyor musunuz.
'Bir daha hiç geri dönmedi...'
--------
'beni bekle dedi gitti. Ben beklemedim, o da gelmedi.
ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi'
özdemir asaf
ilk ayar vermeye yeltenini vururum.
YanıtlaSilne gibi??
YanıtlaSilsizi koruyorum ben festivaLgbigbi,
YanıtlaSilbazi kendini bilmezler, yazinizin bazi kisimlarinda, bazi hatalar bulacaklardir.
teşekkür ediyorum denemecan. kendini bilmezler önce bilsinler sonra bildiklerini paylaşsınlar. çok mantıklıyım =)
YanıtlaSilozdemir asaf degil de sey vardi, ozdemir erdogan.
YanıtlaSilikinci bahar yasiyor omrum, gel benim yarim oluver simdi. seni gul gibi ope koklaya bla bla bla konsolos en iyisini bilir sozlerin.
bide ilhan irem vardı. o nooldu ajabaa ?
YanıtlaSilduygulandım lan..
YanıtlaSilkarikatürleştirmeyin laan..
:'
sensizligin acisini sen nereden bileceksin ilhan irem.
YanıtlaSilal dedi çocuklarını dedi
YanıtlaSil