Zaman zaman hepimiz mutfakta bir seyler yapmayi denemesizdir. Denemedim diyen de yalan soyluyordur. Ohh bugun doldurmam gereken klise kotami da doldurdum iyi oldu valla.
Efendim simdi bizim her hafta cuma gunleri 15.30'da donmeli sistemle ilerleyen bir cay saatimiz var. Her hafta bir kisi yiyecek bir seyler getiriyor ve o saatte bunlari, iceceklerimizle birlikte, arada sohbet ederek tuketiyoruz. Bu hafta benim siramdi. Yapmasi kolay olan bir sey secmeliydim. Daha once kisir yaptigim icin kisir secenekler arasinda degildi. Aslinda bir sey yapmak zorunda da degildim hazir alabilirdim ama ulkemin yiyeceklerini tatsinlar istedim gaza gelip.
Uzun bir dusunme suresinden sonra, kecibacagi olarak anilan hamur isini ve bir biskuvi pastasi yapmaya karar verdim. Stratejik secimlerdi zira ikisinin da yapimi web sayfalarinda yazanlara gore cok kolaydi. "Habersiz misafiriniz mi geldi, hemen yapin!" tarzinda cumlelerle desteklenmisti bunlar. Persembe gununden malzeme listesini hazirlayip, alisverise gittim. Burada turkiye'dekiyle birebir benzerlikte urun cok bulunmuyor. Yani ne bileyim yulafli biskuvi var ama dikdortgen degil mesela yuvarlak. Kakaolu biskuvi ise bulamadim ben. Bu isin bir zorluguydu. Kimi malzemeleri muadilleri sayilabilecek malzemelerle degistirdim.
Alisveristen sonra eve gittim. Saat 20.30 gibi biskuvi pastasinin yapimina basladim. Evin mutfagindaki teknik yetersizliklerden oturu pasta bittiginde saat 21.30 du. Guzel olduguna inaniyorum. 21.30 da kecibacaginin tarifinin yazili oldugu internet sitesine girdim. Malzemeleri bir kabin icine bosaltiyordum. Yumurtayi, yagi, yogurdu, kabartma tozunu ve tuzu koydum. Sira una gelmisti. Bir de ne goreyim! Aldigi kadar un yaziyordu. Bu bir miktar mi diye dusundum once. Sonra basit bir indirgemecilikle bilinmeyen bir miktari temsil ettigine karar verdim. Ilk ruhsal cokuntuyu o anda yasadim. Aldigi kadar un. Ulan nasil aldigi kadar? 85.6458 grami bile olcebilecek teknik arac ve bilgi donanimina sahibim ama aldigi kadar unu olcemiyordum. Baska bir siteye girip un miktari yazan bir yerden daha once koydugum malzemeler oraninda un koymayi deneyeyim dedim. Kimisinde kulak memesi kivamina gelinceye kadar yogurulacak, duruma gore un eklenecek yaziyordu, kimisinde de 400 gram ya da 3 su bardagi un yazdigi halde diger malzemeler degisik oldugu icin kullanamadim. Ikinci ruhsal cokuntuyu o anda yasadim. Sonunda educated guess ile 3 su bardagi un koymaya karar verdim.
Saatlerdir yoguruyordum ama her yer yapis yapis hamurdu. Bunun bir sekilde yapismamasi gerekiyordu. Artik bel agrisina tahammul edemedigim vakit annemi aradim ve durumu anlattim. Un ekle yapisiyorsa dedi. Guzel unu ekledim. Artik yapismiyordu, ama bu sefer de malzeme unlu kaldi. Hepsini kabul etmedi unun. Boyle olunca biraz daha yogurt ekleyeyim lan diye dusundum. Yag ve yogurt karisimimi ekledim. Bu sefer de gene yapismaya basladi. Son olarak biraz daha un ekleyip orduya yetecek kadar bir hamur elde ettim. Ne fazla un kalmisti ne de artik etrafa yapisiyordu. Gorunus olarak tam sekil verilmeyi bekleyen anne hamuru gibi olmustu.
Daha once bazui teknik imkansizliklardan bahsetmistim mutfaktaki. Iste bu an da o anlardan biriydi. Hamura acabilecek ekipmanim yoktu. Bunun icini elimi kullanarak yaklasim 4-5 cm capinda bir rulo yaptim hamuru. Daha sonra da bicakla 1 cm kalinliginda daireler elde edecek sekilde kestim. Daireler elde edemedim ama. Cunku bicakla bastirdigimda rulo seklinde olan hamur ucgen sekline geciyordu. Lan dedim sekilci olma. Ucgen de olsa yenir bunlar.
Dograma islemi bittikten sonra kizartmaya basladim. Sanirim saat 23.00 gibi kizartmayi bitirmis ve bulasiklari yikamistim. En basarili oldugum alan olarak bulasik yikamayi sayabilirim. Sorunlardan bir tanesini hemen anlatayim. Lan pofuduk olmasi gereken kecibacaklari bildigin tas gibi oldu. Baya baya tas yani. Daha sonra internette yaptigim arastirmalarda bunun un fazlaligindan meydana gelebilecegini okudum. Artik cok gecti. Cunku hepsi kizarmisti. Neyse lan dedim, nasilsa orijinalini bilmiyorlar peynir, ayran ve salatalik tursusuyla boyle kakalarim ben bunlara. Bakalim 3 saat sonra gorucez kakalayabilecem mi yoksa kakalayamayacam mi?
Kissadan hisse, lan bu keci bacagi cok deneysel bir sey mi ki daha once yapan biri aldigi kadar un miktarini olcmedi? Ne kadar aldi iste eldeki malzemeye gore 3 bardak mi 4 bardak mi 15 kasik mi 450 gram mi? Buna bana bir soyle ya. Zaten ne kadar alacagini bilsem gidip senin sitenden bakmam yaparim. Yemek tarifleri yeni baslayanlar icin yazilmali. Son olarak, iste size yemek tarifi nasil olur gostereyim:
http://www.cookingforengineers.com/recipe/227/Ratatouille boyle algoritmali yemek tarifi veren site olsun gold uye olmaya hazirim yeminle!
yazının uzunluğundan ötürü okuyup okumamakta çok tereddüt ettim. ama ''işim gücüm yok okuyayım bari a.dillediğim'' dedim kendi kendime ve okumaya başladım. ve birden ''okumaya başladım-1993'' isimli fotoğrafım aklıma geldi ve duygulandım. yaklaşık 2-3 dakika ağladıktan sonra yazıyı okumaya devam ettim. bu sefer de ''muadil'' kelimesini görünce '' tanrım ne güzel bir kelime kullanmış kankam'' dedim ve yazıyı bitirmeye gerek duymadan uykuya daldım. rüyamda gördüklerimi anlatmaya kalksam banlanırım evelallah. hadi iyi günler...
YanıtlaSilbı fotografını koysaydın ya sen de lan. ya da sen bı yemek blogu ac aldıgı kadar unun ne kadar olması gerektıgını yaz hepımız follow edelım :E
YanıtlaSilhaskldjfhasd ben japon konsolosu'nun yorumuna bayıldım. çok keskin bir kalemi var bu insanın! blogda tutmak için çok çabalamak gerek. neyse 2 bira ısmarlarız hanhaaaa!
YanıtlaSilgozlerimi yasarttiniz inanin. bir nbh_ kankamin yorumu eksik kalmis onu da artik affedicez. igneyle cikmis maca zaten. elini falan gosterdi hep trt spikerine mactan once.
YanıtlaSil@agdabandi kendimde o yeterliligi gordugum anda zaten buradan yemek tarifi veririm. vermisligim de var. onemli olan yeterlilik.
YanıtlaSilbu dillere destan yemek tarifin için teşekkürü bir borç bilirim. bildiginiz üzere İtalya da 3 yıl yemek eğitimi almış bir insanım. Orada da sürekli aldığı kadar un diyen bir şefimiz vardı. iki hafta sonra aldığı kadar unun içinde boğulup ölmüştü. son olarak ise bir şeyi açıklığa kavuşturayım; trt spikerine elimi göstermiyordum, hareket çekiyordum ama ekranlara yansımasını istemediğim için öyle bir izlenim vermek istemiştim.
YanıtlaSil