Cakal Surusu - DreamHost

Hizmet aliyoruz bunlardan. Bugun ihtar gelmis bir baktim bekledigimin iki kati, dogal olarak kart odemeye izin vermiyo cunku onceden su kadar odeyeceksin demistim. Onlar da bunun sonucunda ihtari basmis. Musteri temsilcileri akli basinda insanlar ki, dedim hoca siz bunu iki kere faturalamissiniz bana, boyle olacaksa iliskimiz bu noktada sona erer. Aman efendimler yok kusura bakmayinlar hemen halledelimler. Dedim bir daha olmasin. Bu da boyle bir ani iste.

İlk Olmasa da Şiir Denemem!

En güzel günlerimin

üç mel’un adamı var:

Ben sokakta rastlasam bile tanımayayım diye

en güzel günlerimin bu üç mel’un adamını

yer yer tırnaklarımla kazıdım

hatıralarımın camını.

En güzel günlerimin

üç mel’un adamı var:

Biri sensin,

biri o,

biri ötekisi.

Düşmanımdır ikisi..

Sana gelince..

Yazıyorsun.

Okuyorum.

Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,

insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..

Ne yazık!..

Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var;

senin ve benim en güzel günlerimiz..

Kalbimin kanıyla götüreceğim, ebediyete, ben o günleri.

Sana gelince,

sen o günleri -kendi oğluyla yatan,

-kızlarının körpe etini satan bir ana gibi satıyorsun!.

Satıyorsun:

günde on kaat,

bir çift rugan pabuç,

sıcak bir döşek,

ve üç yüz papellik rahat için...

En güzel günlerimin üç mel’un adamı var:

Biri sensin,

Biri o,

biri ötekisi.

Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...

Sana gelince;

Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün.

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün

Artık seninle biz, düşman bile değiliz!

Anayasa Tasarisi

Bu aksam blogu son bir kez daha bozup, yepyeni bir tasarimla nihai istirahatgahina alacagiz. Daha da 10 sene dokunmayiz herhalde ouiahsdoihasd.

Duzelmesi TSI ile Sali aksami saat 18.00'i bulabilir de bulmayabilir de. Ben en kotu ihtimali soyleyeyim de daha erken duzelirse sevinirsiniz.

Inonu'yu bilenler icin deniz tarafindaki tribunden izlenirse bol keyif alinir.

Peh Giymadli Dosdlar

Buradan yapamayacagim bir duyurum var. Dolayisiyla "adimsoyadim"@gmail.com a, sahsi gmail hesaplarinizdan birer mail gonderirseniz oradan sey yapabilirim. "adimsoyadim" kismini benim adim soyadimla degistireceksiniz. Hadi baham. Hem adresleri guncellemis oluruz. Emeginize saglik.

Pakmaya

bak şimdi ne dicem. klavye bozuldu benim yaa. ha nasıl yazıyosun o zaman bülbül dediğinizi duyar gibiyim. ya şimdi benim klavye kablosunda temassızlık vardı tamam mı. bu gece çat diye gidiverdi ben hayvan gibi yazdığım için. denemecan kadar olmasın da yine it gibi basarım yani tuşlara. neyse işte gitti bu klavye. ben de eskisini taktım. ancak eskisinin de tuşlarının yerini değiştirmişim ben. niye öyle bişey yaptıysam. ezbere yazıyorum yani şimdi. mal mal harflerin yerini değiştirmişim ya. böyle oyun mu olur ha sorarım size böyle oyun mu olur!??!!

o yüzdendir ki yeni bir klavye alma vakti geldi. zaten bozulan klavyeyi alalı da baya olmuştu. 3 sene oldu nerden baksan. kablosuz alayım artık. ondan sonra bir guitar hero oynarım ki sormayın gitsin.

saat de 7 oldu. bence bu saatten sonra yatılmaz artık. ayıp yani. ee napcaz o zaman? buluruz yapacak bir şeyler. yapacak şey mi yok allah aşkına. haydi haydi haydi allah aşkına.

oldu o zaman. görüşürüz.

Mayoz-3



Logo calisin da yollayin.

Bes Carpi On Uzeri Iki

Yani besyuz. Silinenleri ve draftlari saymazsak tam 500 yazi yayimlanmis. Hepinize tesekkuru bir borc bilirim. Aslinda tesekkur etmem biraz sacma. Ben burada bir ust kimlikle bulunmuyorum zira. Kolektif uretimimizin beklenen bir sonucu bu. Coskuyla, neseyle kutlayalim. Ureten bizsek, tuketen neden biz olmayalim? Aksam bir bira icelim bunun serefine.

Soyle de bir sey olsun isterim. Bu yaziya eklemek istediklerinizi, blogger panelinden yaziyi duzelterek eklerseniz daha bir hos olur. Sadece bir kisiye ait olmasin. Ahaha ne bicim de kutsallastirdim ha. Alti ustu bir post lan. Ne bileyim, yazmak isteyen yazsin arkadas. Ha yazarsaniz da etikete adinizi eklemeyi unutmayin. Iyi ki varsiniz. Optum.



R-E-S-E-R-V-E-Dsneyl



        ►R-E-S-E-R-V-E-Djapon konsolosu

Rolling Stone Eylul 2010 Kapak (Islami Usullere Uygun Kesilmistir)

Rolling Stone Eylül 2010 Kapak


Hani diğer sayılarının kapağını verdik ya. Bunu da es geçmeyelim dedim.

Maksat blogda ekşın olsun işte yææ..

kjb de görsün diye

http://sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc4/hs393.snc4/45670_1376645255412_1210263142_30840450_5067849_n.jpg

lan bak denemecan bile zayıflamışsın dedi sen de gör :D
hadi ay lav yu ol! gerekirse bi gecede 20 yazı yazarım beni sinirlendirmeyin!

20'den Az Yazisi Olan Blog Yazarlarini Tasfiye Edelim mi?

20'den cok yazisi olan blog yazarlarini oy kullanmaya cagiriyorum.

Peki neden?

Gelir dagilimli modele gecmek icin iki senedir bekliyoruz. Bu iki senelik deneme surecinde size bir sey soylemedik ki, yazma performansiniz etkilenmesin. (kor denek, plasebo etkisi) Sonunda gun geldi catti. Artik vakit emekcinin, yiyiciden ayrilma vaktidir.

Neyse oyle bir seyler iste. Gorus bildireyazin.

edit hun: 15 yazi olsun. nbh_ in 20 tane yokmus lan ondan asuhauhaduhas. e onu da tasfiye ettirmeyecegime gore butun monarsik haklarimi kullanip, demokratik sinirlari biraz genislettim.

En Çok Yorum Alan Yazı

B-U-D-U-R-N-U.

Tam 25 adet yorum almış. Tekrar gündeme getireyim dedim ben de yazıyı. Tekrar güldüm açıkçası. Hem yazıya hem yorumlara. Yazarımız kırmızı japon balığı'nı tebrik eder, başarılarının devamını temenni eder gibi yaparken, gözlerimiz yaşlı, bu gururu göğsümüzü gere gere taşımasını da biliriz icabında.

Oldu o zaman. Ben müsaadenizi istiyim. Şimdi müsaadenizle çocuklar. Sıra bana geldi çocuklar. İş başa düştü çocuklar. Hazır mıyız? HOOOUUUUĞĞĞWWW...

ANKET VAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAaaaaaaaAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAARRRRRRRRRR..

Sunu Okuyup Gulmenize Karar Verdim

Burada

Aslinda dogrudan karikature verecektim ama yazan kisiye de haksizlik olmasin simdi aushdaosuhdoaushd.

Mal Beyanı

nMal derken yanlış anlaşılma, boş yere üzerine alınma olmasın. Siyasete atılmaya karar verdim, benden adam olmaz diyerekten. Ee tabi mal beyanı zorunlu böyle işlerde. Ben de baktım kendimden başka malım yok. Lan bi dikili ağacım yok şu hayatta haa. Gerçi ortaokuldayken ağaç dikme kapmanyasına katılmıştık sınıfçak norris. Sonra Tema Vakfı bize teşekkür plaketimsi bişey göndermişti. Plaketimsi derken bildiğin kartondu yani. o yüzden platinimsi. Teşekkür belgesi desek daha mantıklı olurmuş. Konudan saptık yine. Malım olmadığı için malum olunan üzere, ben de hazır verilmiş bir beyanı vereyim dedim. Kabul görülür herhalde. Şimdi bazı okuyucu arkadaşlar diyebilir ki bu yazar arkadaşımız da sürekli başkalarından alıntılar yapıyor postlarında. Hah bunu diyen arkadaşıma belirtmekteyim ki, daha önce ki postlarımdan birinde açık adresimi gayet net bir şekilde vermiştim. Google maps ile göstermiştim de hatta. Buyursun gelsin, beni bulsun. Ona diyecek iki çift lafım yok. Üç (3) çift lafım var. Ya kaç olacaktı!

İşte size Can Yücel'in mal beyanı.

1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare
4-Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bir palan, iki döken
8-Kastamonu'da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapağı
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-On sekiz saç biti
18-Biri ingilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmus bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-Iki büyük taş kütlesi
25-Bir adet ağaç gölgesi
26-Üç kuş kanadı sesi
27-Bi sürü kedi köpek
28-Bi marmara denizi
29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu
31-Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili
32-Nakit 15 kuruş
33-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür

Yeni Başlayanlar İçin Rusça

Merhaba...

Yeni bir kurs ile karşınızdayım. Aslında başlığa aldanmayın. Yani Rusçaya yeni başlamış olmanız gerekmiyor. Gelin biz bu yazıyla birlikte Rusça öğrenmeye başlayalım. Alfabeyle başlamayalım. Birkaç bilgilendirme ile kursumuza başlayalım.

Şimdi, Rusçanın en kafa karıştıran özelliği cinsiyetlerdir. (Şimdi bahsedeceğim şey pek kafa karıştırmaz ama iyelik eklerine bilmem kimlere giriştiğinizde can yakar.) Kız-erkek olayına birazdan deyineceğim ancak bir de cansız olan nesneler için kullanılan bir şey vardır. Yani ingilizcedeki "it" gibi düşüneceğiz bunu. O da "ona" dır. Yani okunuşu böyledir. Yazılışı da, онό şeklinde oluyor. İkinci o harfinin üzerinde çizgi olduğu dikkatlerden kaçmamıştır. İşte bu ona okunuşta "a" sesinin telaffuzunu sağlıyor. Şimdi oralara da girecek olursak ohooo işimiz iş lan. Böyle olur mu bu hiç. Ne sandınız siz Rusçayı? Kolay mı lan öyle?

Tamam. Sakin. Ne güzel gidiyorduk değil mi? Kısaca okunuş olaylarını da anlatayım. Ya şimdi üzerinde çizgi olunca a diyoruz da, bazen olmayınca da diyoruz işte. Mesela, Kto eta? buradaki eta kısmındaki a aslında o harfidir. Yani yazılışı kısmen şu şekilde KTO 3TO? Bir de şto eta? var. Yani o harfi var ve üzerinde virgül yoksa bunu kısa a şeklinde telaffuz ediyoruz. et-a diye uzatmıyoruz yani. Net! Piknik!

kto; canlılar için.
şto; cansızlar için.

Bir de şota var. O da arveladze.

Neyse bunları geçelim. Böyle olmaz çünkü bu. Vazgeçtim.

Rus kız isimlerinin ve soyisimlerinin neden hep "a" harfi ile bittiğini biliyor muydunuz? İşte bilmiyordunuz, öğrendiniz. Daha öğrenmediniz. Bunun da cinsiyetle ilgisi var. Nasıl ki "ona" cansızlar için kullanılıyorsa онà da kızlar için kullanılıyor. İkisinin telaffuzu aynı. Erkekler için ise он. Bu kadar kolay erkeklerin. "on" dedin mi biter iş.

Neyse işte, kızların isim ve soyisimlerinin sonuna "a" harfi gelmesi alfabelerindeki, ya da kurallarındaki bu olaydan kaynaklanıyor.

Maria Sharapova'yı hepimiz az çok biliriz. Maria Sharapova'yı bilenler için söylüyorum, denize bakan taraftan servis kullanacak. Bu kızın babasının soyadı ne olacak demek ki? Sharapov olacak. Yaa yaa. Bana son harfi "a" ile bitmeyen kız isim ya da soyismi ile gelirseniz bilin ki o Rus değildir.

Hædi hayırlı işler.

SON NOT: Belki bir ara devam ederiz güzelce, derli toplu falan. Bir anda girişince bu işe olmuyormuş. Nerede neyi anlatacağını bilemiyorsun.

BİR BİLGİ DAHA;

Rusçada iki ayrı alfabe var. Bunu da bilin. Birisi el yazısı, diğeri dijitaj yazı. Yani bilgisayarda yazdığımız yazı. Klavye alfabesi diyebiliriz. O yüzden her iki alfabeyi de öğrenmek gerek. Misal dijital ortamda "T" harfi bildiğimiz t harfi iken, el yazısına geçtiğimizde bu "m" oluveriyor. İkisini de "t" olarak telaffuz ediyoruz ama.

Bu işler böyle. Hadi öptüm.

can



Asker Yazar

Akseki yol ayrımındaki japon konsolosu'yla konuştum haberler iyi.

Acemilikten sonra Karaman yol ayrımına gidecekmiş. Düz ova olduğundan head shot yeme imkanı daha fazla olacak, bu güzel bir şey.

Rahatı yerindeymiş çakalın. Bu da güzel bir şey.

2 hafta sonra yemin törenleri varmış. 2 haftaya kadar törene çalışsan, kaldı 2 hafta. Nerede lan eğitimin senin? Hadi yine yırttın ha.

Bu sabah 7:30'da uyandım dedi. Normalde de 5 gibi kalkıyorlarmış. Ben, normal uyanma saatlerinden 1-2 saat önce uyanıp, "sıkıldım hadi kalkın" diyerek koğuşu ayaklandırmasını beklerdim. Bir de, normal uyanma saatinden yarım saat önce kalkıp rahat rahat traş oluyormuş.

Kamuflaj ve magnumlu fotoğrafı çok yakında bir yerlerde olabilir.

japon konsolosu hayranlarına duyurulur. (kim lan senin hayranların?)

Bu da benden ona not: Chatbox'ına gözüm gibi bakıyorum lan!

Mutlaka Dinlenilmesi Gereken 10 Parça

Sevgili okuyucularım farkındayız ki giderek sanat ve edebi eserlerin paylaşıldığı bir ortam olma yolunda ilerliyoruz. Bilmem kaç yaşına kadar okunması gerek gereken bilmem kaç kitap olsun, fabllar olsun, albüm incemeleri olsun denemecanlar olsun..

Benim de bu konuda bir katkım olsun diyerek 'mutlaka dinlenilmesi gereken 10 parça' adlı eserimi yayımlamaktan gurur duyarım. Tabi kime göre mutlaka diye fısıldaşmaları duyar gibiyim. Kendime göre mutlakayı yazacaktım ama geçen gün yolda yürürken Ercan ile karşılaştım ve bu soruyu ona yönellttim. O da kırmadı sağolsun ve bana listesini verdi. Önce onu yayımlayayım daha sonra benimkilere ve tanınmış isimlerin listelerine de yer vereceğimi umut ediyorum.


1. Wish You Were Here - Pink Floyd
2. Ne Me Quittes Pas - Sting
3. Yalnızlık Ömür Boyu - MFÖ
4. Soldier Of Fortune - Deep Purple
5. So Far Away - Dire Straits
6. Manha de Carnaval - Astrud Gilberto
7. Sway - Dean Martin
8. Santa Maria (del buen ayre) - Gotan Project
9. Desperado - Eagles
10. Knife - Rockwell




PS: Ercan Saatçi'nin listesidir!

Red Hot Chili Peppers - By The Way

Evet... Bir albüm incelemesiyle daha karşınızdayım. Önceki albüm incelemelerimi okuyanlardan birisi olan İnce Memed ki Fragile Memo deriz biz kendi aramızda -neden fragile dediğimizi de birazdan öğreneceksiniz-, "Neden bloga da albüm incelemesi yazmıyorsun ağabey?" diye konuşunca önce bunun ağzını yüzünü güzelce bir kırdım. İnce olduğundan kırılması kolay oluyor. Sonra hakikaten doğru söylüyor bu çocuk dedim. Hangi albümü incelesem diye düşünürken yine çıkageldi bu ruhsuz. "By The Way neden olmasın ağabey?" demesiyle gitmesi bir oldu. Tamam lan dedim. İnceleyelim haydi dedim. 2002 yılında yayımlanan bir albümü de neden inceliyorsak bilemedim ama olsun.

Şöyle bir kapağı var albümün;

Telefonla çektiğim için biraz kötü. Ha niye telefonla çekiyosun, nette dolu fotoğraf var derseniz de çok haklısınız derim.

16 tane şarkı bulunmakta. 8 tanesi A yüzünde, 8 tanesi de B yüzünde. Evet A yüzü, B yüzü. Eskiden kaset vardı olum. Kalemle sarardık falan. Hey gidi hey!

Gelelim şarkılara...

1- By The Way: Albüme adını veren şarkı olmaktadır kendileri. Riffleriyle farklı olduğunu hissettirir hemen. Yavaşlayan ve hızlanan temposuyla kendisini çok sevdirir. Ayrıca albümün ilk video klibi de bu şarkıya çekilmiştir. Şarkıyı hepimiz az çok biliriz. Dani isimli bir kız vardır sözlerde. Kendisi Anthony'e çadırın altında şarkılar söylermiş. Neler söylemiş bilemeyiz onu. O da bunu şarkısında dile getirmiş. Stadium Arcadium'un ilk single'ı olan Dani California da buradan geliyor zaten. (Neyse ileride Stadium Arcadium incelemesi yaparsak orada değiniriz buna.) Ayrıca şarkı aralarındaki, steak knife, card shark, cow job, boot cut, dog town, blood bath, rib cage, soft tail, song bird, main line, cash back, hard top kısımlarını söylemesi güzeldir.

Şarkının güzel bir canlı versiyonu için sizlere Slane Castle konserini öneririm.



Slane Castle demişken, By The Way turnesi kapsamındaki en büyük konserdir bence. Bu albümdeki çoğu şarkı da burada çalınmıştır. O yüzden paylaşacağım canlı versiyonların büyük bir bölümü bu konserden olacaktır. Çünkü hakikaten güzeldir.

2- Universally Speaking: Albümün ikinci şarkısıdır ve albümün ikinci video klibi de bu şarkıya çekilmiştir. By The Way klibinin bir devamı niteliğindedir. By The Way'deki taksi şoförü Anthony Kiedis'in taksisinde unuttuğu dergiyi ona ulaştıracaktır. Başından geçen maceraları anlatır. Sonunda da sahneye dalar, heriflerle birlikte hoplar zıplar.

Bu şarkı için, yanılmıyorsam Anthony Kiedis (Chad Smith de olabilir) "Bir Red Hot Chili Peppers klasiği olacak." demiştir. Ne kadar klasik oldu orası bilinmez ama çalarken çok eğlendiklerini ve yerlerinde duramadıklarını her zaman belirtirler. Zira her konserlerinde, bu şarkıyı çalarken Chad Smith hariç diğer 3 grup elemanı zıplar. Seyircilerin de kendileri ile birlikte zıplamalarını isterler. Solosu da ayrı bir güzeldir.



Yine Slane Castle videosu verdim ancak bende bir videosu var. Oradaki performansı bence daha güzel. İnternette bulamadım kendilerini. Slane Castle ile idare ediverin.

3- This Is The Place: Bass riffleriyle ön planda olan bir şarkı. "I saw you out there yesterday..." ile başlayan kısım çok sevilir bu şarkı dinlenirken. Bir de tabii ki "can i smell your gasoline?" diye sorarak ayıp eder. Kasetteki şarkı sözlerinde nakaratta sadece "This is my calling..." yazdığı için sonrasında ne dediğini uzun bir süre anlayamamıştım. Neden yazmamışlar oraya anlamadım. Bu da böyle bir anımdır. Amatör çekim bir canlı versiyonu için (özür dileyerekten YouTube);



4- Dosed: Bence bu albümün en güzel şarkısıdır bu. Gitar tınısıyla, Anthony'nin sesinin sözlere süper oturmasıyla, "I got dosed by you." diye başlayan girişiyle hakikaten muhteşemdir. Dosed hiçbir konserde çalınmamıştır. Muhtemelen nakarat kısmında Anthony'nin sesi yetmeyeceği için çalmadılar. Orasını ben bilmem. Yok lan aslında söyleyebilir bence. Daha zor kısımları olan şarkılar söyledi sonuçta. Yok lan yok söyleyemez. Zaten albüm versiyonunda da söyleyemiyor. John Frusciante alıyor götürüyor nakaratı. Dikkatli dinlerseniz anlarsınız. Dikkatli dinlemeye de gerek yok gerçi. Açık açık "way upon the mountain where she died" ve "deep inside the canyon i can't hide" kısımlarını John söyler. Ayrıca gereksiz bir bilgi olacak ama Venice Queen ve Tear'dan sonra albümdeki en uzun 3. şarkıdır. Sadece 3 var diye verdim bu bilgiyi. Bu 3 şarkı, 5 dakika sınırını aşmıştır.

5- Don't Forget Me: Artık albüm burada zirveye ulaşır Don't Forget Me diyerek. İyice duygusallaştırır sizi. Flea basını öyle güzel konuşturur ki, John'un ve Chad'in bir şey yapmasına gerek yoktur aslında. Sadece Flea bile götürebilir bu şarkıyı. Sözleri de çok güzeldir. Hele ki şarkı biterken Anthony'nin "more will be revealed my friend" demesi olayı bitirir.

Buyrun bu da yine Slane Castle'dan bir canlı performansı. Göbeğini, saçını yediğimin Anthony'si.



6- The Zephyr Song: O kadar duygusallık yeter gençler demiş olacaklar ki, up tıs, ıp çık ıp çık, tıs tıs tıs tıs diye girişi olan bir şarkı koymuşlar 6. sıraya. Adından da anlaşılacağı üzere bir Meltem Şarkısı'dır. Yani Meltem diye bir kıza yazılmıştır. shdfaısudfh şaka lan şaka. Öyle şey mi olur hiç? Meltemimde uç uzaklara diye başlayan nakaratı mükemmeldir. Albümün 3. klibi buna çekilmiş olabilir. Ya da sıradan gittiğim için buna 3. klip diyor da olabilirim. Neyse sırası çok da önemli değil bence. Bu şarkının da bir klibi olduğunu bilin sadece. Ama izlenmez, gitmez yani. Bok gibi klip afedersin. Halbuki şarkı öyle mi? Mis gibi şarkı. Hiç farkında olmadan wowowowooooğ duuu yuu, yeyeyeyeyeeeeğğğ diye dilinize dolanabilir ayrıca.

Yine Slane Castle veriyorum ama hakikaten güzel yani Slane Castle. Kızmayın tamam mı? Söz Can't Stop şarkısı için başka video vercem. Haa o yok mu Slane Castle'da? Var lan tabii var ama daha güzelleri var.



7- Can't Stop: Bu şarkıya da çok geç klip çekmişlerdi ha. O zamana kadar da kimse bilmezdi. İyi yaptılar, klip çektiler. dhfapsıdufha böyle yorum mu olur lan! Red Hot Chili Peppers'ın çoğu konseri bu şarkıyla açılmıştır. Halen de devam etmektedir bu açılış. Bakalım yeni albüm sonrası turnelerde yine bu özelliğini koruyabilecek mi Can't Stop. Bekleyip göreceğiz. Söz şimdi Sayın Kırca'da. Sayın Kırca?

Rock Odyssey versiyonunu verecektim de, dailymotion'da yokmuş. Youtube linki de vermeyeyim şimdi ağlarsınız açılmıyo bu diye. shfpasıdufhaspd. Bu iyidir;



Videoda yazmıyo ama Chorzow konserinden. Ora nere demeyin diye söylüyorum, Polonya kardeş.

8- I Could Die For You: Amcoolu ne güzel eğleniyoduk, zıplıyoduk, hopluyoduk. Oldu mu şimdi böyle şarkı A yüzünün sonuna? Olmadı. Zaten hiç güzel de değil. Ben pek ısınamadım bu şarkıya. O yüzden bir şey yazmicam buna. Aslında çoğu insan beğenir bunu. Ben beğenemedim işte. Belki siz beğenirsiniz;



9- Midnight: Bu şarkıyla B yüzüne başlıyoruz arkadaşlar. Arkadaşlar hazır mıyız? Girişle birlikte bir geceyarısı ortamı oluşturulmuş. Aferin diyoruz. Nakaratındaki "we are the lotus kids" sözüyle uyuşturucu günlerinden bahseder burada Anthony. Eskiden ne içerdik amına koyim der yani. Herkes bilir bunu der. "say it now cause john and jane would like to know" derken de John Lennon ve Jane Asher'ı kasteder. Ve yine bu şarkı çalınmamıştır herhangi bir yerde. Madem çalmicaksınız niye yapıyonuz lan!?

10- Throw Away Your Television: Albümdeki güzel şarkılardan birisidir. Flea yine bas gitarını konuşturur burada. Anthony de "oy oy oy" derken genç kızların yüreğini hoplatır. Chad Smith davuluyla harikalar yaratır. John şarkının başında oynayarak ne kadar keyif aldığını gösterir. Canlı dinlemesi ve izlemesi en zevkli şarkılardan birisidir. Falan filan.

Yine Slane Castle vereceğim;



11- Cabron: İspanyolcada küfürdür bu kelime. Yani anlamı küfür değildir de. Küfürdür işte. Göt gibi mesela. shdfpaıusdhf. Muhtemelen aşık olduğu İspanyol bir kıza küfür ediyor burada. Seni parkta gördüm falan diye giriyor çünkü şarkıya. Şaka lan şaka. Şimdi tamam Cabron İspanyolca küfür ama bu şarkıdaki anlamı farklı. Her ne kadar şarkı İspanyol ezgileri taşısa da o anlamda değil. Anthony bu şarkı için, parktaki iri görünümlü, sağa sola sataşan pis bir adamı anlatıyor demiştir. Ya da buna benzer bir şey. Şimdi tam olarak hatırlayamadım. Ben yanlış hatırlamıyorsam, bu şarkıyı da sadece bir kez çalmışlardır. O da konserde değil, Jonathon Ross'un programında. Kendisi de aşağıdan izlenebilir;



12- Tear: Canlı performansı olmayan, Dosed'dan sonra iyi ki de yok dediğim ikinci şarkı. Oysa bir piyano, bir akustik gitar ve bir de trompet ile çok güzel bir versiyonu yapılabilirdi bunun.Hakikaten çok güzel bir şarkıdır. Sadece ek bir bilgi olarak, "coming on strong baudelaire" kısmındaki baudelaire, fransız şair olan baudelaire'dir. Bir de şarkının Kurt Cobain'e yazılmış olma ihtimali vardır. Zira eskiden bu elemanlar çok iyi arkadaştı.

13- On Mercury: Tam bir ska şarkısı. Athena alsa bunu, çalsa, söylese kimse bir şey diyemez. Tam o adamlara göre bir şarkı. Gerçi Athena eskiden konserlerinde Red Hot söylerdi. Otherside söylemeye çalışırlardı mesela. Bir de Ap a vana bring yu ap adlı Eurovision şarkısının klibi, Fortune Faded klibinden araktır. Kimse de bir şey demedi bununla ilgili. Ayıp lan!

Her neyse, şarkıya dönecek olursak çok eğlenceli bir şarkıdır. "memories of everything" ile başlayan nakarat kısmında, lemon trees olarak uyuşturucuyu anlatırlar. Mercury de bir cadde ismi. Ne içerdik amına koyim eskiden oralarda demek istiyor yani. sdfhapsuıdfhapsdıufa.

14- Minor Thing: Yavaş yavaş sonlara yaklaştığımızdan ben de biraz sıkıldım. Tek solukta yazmamak gerekirmiş bu incelemeyi ama sonuna geliyoruz artık. Burada bırakmak olmaz.
Gitar solosu çok güzeldir, diyerek canlı olan (ve sanırım yine tek olan) bir versiyonuyla sizleri başbaşa bırakıyorum..



Kusura bakmayın ama bu YouTube dostum!

15- Warm Tape: "Gitardan nasıl farklı sesler çıkartılır?" sorusunu bizlere gösteriyor burada John Frusciante. Dinledikçe güzelleşen RHCP şarkılarından birisidir bu. Aşkı ve ondan korkmamak gerektiğini anlatır bizlere. Bu şarkının pro-shot bir canlı versiyonu olmadığından amatör bir çekimi paylaşıyorum sizlerle. Yine YouTube olacak kusura bakmayın ama bu son YouTube;



16- Venice Queen: Evet geldik albümün son şarkısına. Anthony bu şarkıyı arkadaşı Gloria için yazmıştır. Kendisi kanserden göçmüş gitmiş. "g.l.o.r.i.a. my friend" der her nakarat sonunda. Şarkı ismi de çok anlamlıdır bence bu bakımdan. now that it's time for you to leave gloria...
Mükemmel bir canlı performans ile de bu incelemeyi bitirelim;



Son olarak;
- Albümün B-Side'ları Time, Teenager In Love cover'ı, Runaway ve Bicycle Song.
- The Zephyr Song Single'ındaki ekstra şarkılar; Body Of Water, Someone, Out Of Range ve Rivers Of Avalon.
- Universally Speaking Single'ındaki ekstra şarkı; Slowly Deeply.
- Galiba bu kadar.

YAZAR NOTU: Biliyorum uzun oldu biraz ama okuduysanız ve beğendiyseniz ne mutlu bana. En kötü videolarını izleyin lan. Bunların tümünü yapana da benden imzalı birer By The Way albümü. Ben imzalicam ama, heyecan yapmayın hemen.

İlk Fabl Denemem

Başlık sanki biraz olmadı gibi geldi ama. Onun yerine fablımın başlığını yazsaydım daha iyi olurdu. Sonuçta tüm okuyucu ve yazar arkadaşlarım zeki insanlar. Biraz düşünseler fabl olduğunu hemen anlayacaklardır. Çünkü beyin bedava. ne gerek var hammallığa!

Fabl

(evet ilk fabl denememin başlığı 'Fabl'. İlk sefer için pek yatarıcı olmasa da dikkat çekmek için iyi bir yöntem olabilir diye düşündüm. Gerçi başlığım 'Siktiğimin Fablı' olsa daha dikkat çekerdi ve yorum alırdı. Niye diye sorar mısınız? Bence sormazsınız. Çünkü attınız hafızaya, gerekeni yaptınız!)

Sıcak yaz günlerinin, en hareretli saatlerin, en yakıcı dakikalarında çölde başıboş yürümekte olan devenin karşısına çıkan tilki ( evet yanlış duymadınız, bir tilki, tilki ne arar la çölde demeyin, belki çöl tilkisidir,belki bir bahtsız bedevinin tilkisidir, orası bilinmese de fabl deyince akla ilk gelen hayvandır tilki) canı sıkılmış olacak ki ben bu deveye bir laf atayım demiş ve o malum soruyu sormuş;
- Hey deve, boynun neden eğri dostum! ( evet sanırım biraz zencilik de varmış tilkide)

Deve durur mu yapıştırmış cevabı hemen!
- Nerem doğru ki be tilki kardeş? (tilki LA kökenli olsa da devemiz gayet Etimesgut kökenli)

Tilki bir süreliğine de olsa düşünmüş.
- Hey dude ( burada Jeff Lebowski'yi de anmadan geçemicem), sizde soruya soruyla cevap vermek ırsi mi?

Deve bu sefer durmuş, düşünmüş ve zaten doğuştan eğik olan boynunu biraz daha bükerek arkasını dönmüş.
- Gözyaşlarımı saklamak için bunların hepsi.
demiş.

- Biz de ağlamak ırsi..

çeşni ketçap

gençler ben bi akseki yol ayrımına gidip geliyorum. tmm chaw!

45 Yasindan Once Okunmasi Gereken 54 Kitap

Siz pek kiymetli dostlarim icin yaptigim listedir. Bazi eserler tabii ki seri halinde, ornegin foundation, onlari sadece tek bir kez yazdim. Yani seri olarak ismini verdim. Dolayisyila 54 yaziyor ama okunmaya baslandiginda 54'ten fazla kitap okunmus olacak eger butun burada yazdiklarim okunursa. Bunu da soyledikten sonra, buyuk yazarlardan birer kitap secmeye calistigimi bilmenizi isterim. Hakan Gunday haric. Onun butun eserleri listede. Fikir ve gorusleriniz benim icin onemlidir. Aasuhaushd. Ha tabii ki yarisini ancak okumusumdur. Okumadiklarim var yani. Ona gore yollarsaniz elestiri oklarinizi iyi olur. Iste o liste;

1) Yuzyillik Yalnizlik – G.G. Marquez
2) Bindokuzyuzseksendort – G. Orwell (opsiyonu hayvan ciftligi)
3) Malafa – H. Gunday (6 kitabini da listenin cesitli yerlerine serpistiricem)
4) Mulksuzler – U.K. Le Guin
5) Ince Memed -  Y. Kemal
6) Das Kapital - K. Marx (40’tan sonraya birakilmasi makul olur)
7) Savas ve Baris – L. Tolstoy
8) Azil – H. Gunday
9) Seker Portakali – J. M. De Vasconcelos
10) Kizil Nehirler – J. C. Grange
11) Faust – Goethe
12) Donusum – F. Kafka
13) Tutunamayanlar – O. Atay
14) Devlet – Platon
15) Sineklerin Tanrisi – W. Golding
16) Karincalar – B. Weber
17) Puslu Kitalar Atlasi – I. O. Anar
18) Kinyas ve Kayra – H. Gunday
19) Otostopcunun Galaksi Rehberi – D. N. Adams
20) A million little pieces – J. Frey
21) Gok cisimlerinin donusleri uzerine – Kopernik
22) Ulysses – J. Joyce
23) Bir Yaz Gecesi Ruyasi – W. Shakespeare
24) Ihanet Noktasi – D. Brown
25) Sekiz – K. Neville
26) Sofi’nin Dunyasi – J. Gaarder
27) Ana – M. Gorki
28) Germinal – E. Zola
29) Ne yapmali? – V. I. Lenin
30) Komunist Parti Manifestosu – K. Marx, F. Engels
31) Tol – M. Uyurkulak
32) Ziyan – H. Gunday
33) Suc ve Ceza – F. M. Dostoyevski
34) Kucuk Kara Balik – S. Behrengi
35) Marti – R. Bach
36) Simyaci – P. Coelho
37) Yilanlarin Ocu – F. Baykurt
38) Canlar kimin icin caliyor? – E. Hemingway
39) Zubuk – A. Nesin
40) Otomatik Portakal – A. Burgess (filmi daha iyi olan ender kitaplardan bence)
41) Harry Potter – J. K. Rowling
42) Foundation – I. Asimov
43) Pic – H. Gunday
44) Denizler Altinda Yirmi Bin Fersah – J. Verne
45) Street Fighting Mathematics – S. Mahajan
46) Tufek, Mikrop ve Celik – J. Diamond
47) Zamanin Kisa Tarihi – S. Hawking
48) Karanlik bir Dunyada Bilimin Mum Isigi – C. Sagan
49) Foucault Sarkaci – Umberto Eco
50) Yuzuklerin Efendisi – J. R. R. Tolkien
51) Zargana – H. Gunday
52) Dunyayi Degistiren Bes Denklem – M. Guillen
53) Sefiller – V. Hugo
54) Fareler ve Insanlar – J. Steinbeck

Hello World!

Artık bloga girebilirsiniz diye düşünüyoruz. Hayır zaten niye giremiyodunuz onu da anlamış değiliz de.. Neyse bakalım, yeni yazılar gelir artık. Bi gazla aktifleştiririz burayı..

EDİT: Girip giremediğiniz hakkında bilgi verin. Neresi olmuyor ne olmuyor. Sorun yoksa da yok deyin geçin. Yorum yazın ama. Öptük hadi.

EDİT2: Buradan başkasının chatbox'ını çalan arkadaşımı da kınıyorum. Ayıp lan!

Hic Olmamis Sevgiliye Gonderilmemis Mektuplarin Yazilmamis Yazilari

olsa olsa science fiction olur. daha da gotu toplayamaz bu yazi. basligin ilk yarisini sozlukten aldim son yarisini ben yazdim. iki yarim bir tam edeceginden ahahahaha. bir kat bir metreden...

izzet kaptan gezi gemisi...

ben en cok inverted exclamation, ben en cok inverted question mark sevdim. nedendir asikar.

incesaz full .mp3 komple (full+full) indirin bunu bulunsun.

ne dicem, aslinda bir sey demicem. yok yani aklimda bir sey.

olum bir cumlelik ask mektubu olur mu lan? oluyormus. yazdim aha iste yukariya. muhattabinin dankekten farksiz beyin aktivitesi olmasi lazim anlamamasi icin. ha gerci suphelenmiyor da degilim zaman zaman.

meyil verme guzele aman aman, ayrilmasi guc olur.

intel inside

Uzun Soluklu

Bir onceki yazi dizim hayvan gibi uzun soluklu oldugundan onu sonlandirmistim iste de aciklamasini yapmak bugune kadar sarkti. Idare edin o kadar. Ondan sonra biz kotu oluyoruz. Yok lan kitabin telif haklari ile alakali olarak bir seyler yapmamiz gerektigini idrak ettiginden hukuk birimimiz diziye son verdik. Saglicakla kalin. Hadi kapatiyoz blogu zaten az kaldi. 4-5 ay icinde ne kapaticaz. Optum. Bye.

ben

oluuuum çok ünlü olucam ben yarın öbür gün ben bu blogda yazıyorum diye adam akacak buraya farkında değilsiniz teyteyteyyy.